اَلتَّنْبِيلُ [et-tenbîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir adama istincâ taşları vermek maʹnâsınadır; yukâlu: نَبَّلَهُ النَّبَلَ وَالنُّبْلَ إِذَا أَعْطَاهُ إِيَّاهَا
اَلتَّنْبِيلُ [et-tenbîl] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Ok vermek; tekûlu: إِسْتَنْبَلَنِي فَنَبَلْتُهُ أَيْ نَاوَلْتُهُ نَبْلًا Ve
تَنْبِيلٌ [tenbîl] İstincâ taşları vermeğe dahi derler; yukâlu: نَبِّلْنِي حِجَارَةَ الْإِسْتِنْجَاءِ أَيْ أَعْطِنِيهَا Ve
تَنْبِيلٌ [tenbîl] Şey΄en fe-şey΄en taʹâm vermeğe dahi derler; tekûlu: نَبَّلْتُ فُلَانًا بِطَعَامِي إِذَا نَاوَلْتَهُ شَيْئًا بَعْدَ شَيْءٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı