اَلتَّهَاوِيلُ [et-tehâvîl] Elvân-ı muhtelifeye ıtlâk olunur; yukâlu: بِهِ التَّهَاوِيلُ أَيِ الْأَلْوَانُ الْمُخْتَلِفَةُ Ve gûnâgûn nukûş ve tesâvîr ve huliyyât zînetlerine ıtlâk olunur; müfredleri تَهْوِيلٌ [tehvîl]dir; yukâlu: تَزَيَّنَتِ الْمَرْأَةُ بِالتَّهَاوِيلُ وَهِيَ زِينَةُ التَّصَاوِيرِ وَالنُّقُوشِ وَالْحَلْيِ
اَلتَّهَاوِيلُ [et-tehâvîl] (tâ’nın fethi ve vâv’ın kesri ve meddiyle) Şol nesnelerdir ki sana havf vere. Ve
تَهَاوِيلُ [tehâvîl] Kezâlik elvân-ı muhtelifeye derler, kırmızıdan ve sarıdan ve yeşilden.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı