اَلتَّهَبُّدُ [et-tehebbud] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْإِهْتِبَادُ [el-ihtibâd] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bunlar da حَنْظَلٌ [ḩanżal] devşirmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَهَبَّدَ الرَّجُلُ الْهَبِيدَ وَاهْتَبَدَهُ إِذَا جَنَاهُ
اَلتَّهَبُّدُ [et-tehebbud] (fethateynle ve bâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Hanzalı soyup tohumunu almak; yukâlu li’z-zalîmi: هُوَ يَتَهَبَّدُ إِذَا اسْتَخْرَجَ ذَلِكَ لِيَأْكُلَهُ Ve ظَلِيمٌ [żalîm] żâ-i muʹcemenin fethiyle devekuşunun erkeğine derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı