اَلزَّوْزَاةُ [ez-zevzât] (zây’ın fethiyle) Arkayı dikip doğru tuttuğu hâlde adımları sık sık atarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: زَوْزَوَى الْمَالُ زَوْزَاةً إِذَا نَصَبَ ظَهْرَهُ وَقَارَبَ الْخَطْوَ Ve tard eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَوْزَوَى بِفُلَانٍ إِذَا طَرَدَهُ
اَلزَّوْزَاةُ [ez-zevzât] (zâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Defʹ etmek ve redd etmek; tekûlu: زَوْزَيْتُ بِهِ زَوْزَاةً إِذَا اسْتَحْقَرْتَهُ وَطَرَدْتَهُ Ve اِسْتِحْقَارٌ [istiḩḵâr] ḩâ-i mühmele ve ḵâf ile itivermek ve طَرْدٌ [ṯard] sürmek maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı