اَلزَّنِيمُ [ez-zenîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bir kavme sonradan mülhak olup onlardan olmayan adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ زَنِيمٌ أَيْ مُسْتَلْحَقٌ فِي قَوْمٍ لَيْسَ مِنْهُمْ Ve oğulluğa denir, دَعِيٌّ [deʹiyy] maʹnâsına; zikr olunan زَنَمَةٌ [zenemet]-i üzün maʹnâsındandır. Ve şol fürû-mâye ve le΄îm kimseye denir ki lü΄m ve denâ΄etle yâhûd şerr ve şenâʹatle maʹrûf ola; yukâlu: هُوَ زَنِيمٌ أَيْ لَئِيمٌ مَعْرُوفٌ بِلُؤْمِهِ أَوْ شَرِّهِ
اَلزَّنِيمُ [ez-zenîm] (zâ’nın fethi ve nûn’un kesri ve meddiyle) Şol kimsedir ki bir kavme mülhak ola ve onlardan olmaya ve ona ihtiyâc olmamada o زَنَمَةٌ [zenemet] misâlinde ola. Ve Bârî taʹâlânın ﴿عُتُلٍّ بَعْدَ ذَلِكَ زَنِيمٍ﴾ (القلم، 13) dediği kavlinde ʹİkrime radıyallâhu ʹanhu eyitti: زَنِيمٌ [zenîm] şol le΄îmdir ki levmi ile maʹrûf ola, شَاةٌ [şât] زَنَمَةٌ [zenemet]i ile maʹrûf olduğu gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı