اَلشَّخْزُ [el-şaḣz] (ḣâ-yı muʹceme ile شَحْزٌ [şaḩz] vezninde) Iztırâb maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَزَ الرَّجُلَ شَخْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا جَعَلَهُ مُضْطَرِبًا Ve bir adamı mihnet ve meşakkate uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَزَهُ إِذَا وَقَعَهُ فِي الْمَشَقَّةِ وَالْعَنَاءِ Ve dürtüp sançmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَزَهُ بِالرُّمْحِ إِذَا طَعَنَهُ بِهِ Ve göz çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَزَ عَيْنَهُ إِذَا فَقَأَهَا Ve nâs beynini ifsâd edip fitne bırakmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَزَ بَيْنَ الْقَوْمِ إِذَا أَغْرَى
اَلشَّخْزُ [eş-şaḣz] (şîn’in fethi ve ḣâ’nın sükûnuyla) Şahs maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı