eş-şumûs ~ اَلشُّمُوسُ

Kamus-ı Muhit - الشموس maddesi

اَلشُّمُوسُ [eş-şumûs] (جُلُوسٌ [culûs] vezninde) ve

اَلشِّمَاسُ [eş-şimâs] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Dâbbe kısmı serkeş olmakla üzerine adam bindirmez olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَمَسَ الْفَرَسُ شُمُوسًا وَشِمَاسًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا مَنَعَ ظَهْرَهُ Şârih der ki Zemaḣşerî لاَ يَكَادُ يَسْتَقِرُّ ʹibâretiyle tefsîr eylemekle şems-i semâ΄ bundan me΄hûz olur. İntehâ.

اَلشَّامِسُ [eş-şâmis] ve

اَلشَّمُوسُ [eş-şemûs] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Üzerine adam bindirmez olan serkeş ve bed-hû hayvâna denir. Türkîde tahrîfle çamuş taʹbîr olunur. شَمُوٌس [şemûs]un cemʹi شُمْسٌ [şums] gelir ve شُمُسٌ [şumus] gelir zammeteynle. Ve

شَمُوسٌ [şemûs] Bâdeye ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ يَشْرِبُ الشَّمُوسَ أَيِ الْخَمْرَ Ve

شَمُوسٌ [Şemûs] Esâmî-i nisvândandır: Şemûs bint Ebî ʹÂmir ʹAbdu ʹAmr er-Râhib ve Şemûs bint ʹAmr b. Ḩizâm ve Şemûs binti Mâlik b. Ḵays ve Şemûs bintu’n-Nuʹmân sahâbiyyelerdir. Ve

شَمُوسٌ [Şemûs] Evs b. Şerîk ve Yezîd b. Ḩažžâḵ ve Suveyd b. Ḣažžâḵ ve ʹAbdullâh b. ʹÂmir el-Ḵureşî ve Şebîb b. Cerâd ki Vaḩîd ebnâsındandır, feresleri ismidir. Ve

شَمُوسٌ [Şemûs] Be-gâyet saʹbu’s-suʹûd bir bayırın ismidir.

Vankulu Lugatı - الشموس maddesi

اَلشُّمُوسُ [eş-şumûs] (zammeteynle) شَمْسٌ [şems]in cemʹi, güneşler maʹnâsına gûyâ ki شَمْسٌ [şems]in her cânibin bir güneş iʹtibâr etmişlerdir, nitekim مَفْرِقٌ [mefriḵ]in cemʹinde مَفَارِقُ [mefâriḵ] demişlerdir her cânibin bir مَفْرِقٌ [mefriḵ] iʹtibâr etmekle. Ve مَفْرِقٌ [mefriḵ] başın tepesidir. Ve

شُمُوسٌ [şumûs] Masdar dahi gelir at serkeşlik etmek maʹnâsına; yukâlu: شَمَسَ الْفَرَسُ شُمُوسًا إِذَا مَنَعَ ظَهْرَهَ Yaʹnî binmeğe yâhûd yük vurmağa komasa.

اَلشَّمُوسُ [eş-şemûs] (şîn’in fethi ve mîm’in zammıyla) Serkeş olan at; yukâlu: فَرَسٌ شَمُوسٌ وَبِهِ شِمَاسٌ وَرَجُلٌ شَمُوسٌ أَيْ صَعْبُ الْخُلُقِ وَلَا تَقُلْ شَمُوصٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı