eḋ-ḋubû΄ ~ اَلضُّبُوءُ

Kamus-ı Muhit - الضبوء maddesi

الضَّبْءُ [eḋ-ḋab΄] (ḋâd’ın fethi ve bâ-yı muvahhadenin sükûnuyla) ve

الضُّبُوءُ [eḋ-ḋubû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Yere yapışıp sinmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ الرَّجُلُ ضَبْئًا وَضُبُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا لَصِقَ بِالأَرْضِ Ve bâ΄ harfiyle müteʹaddî olur, yere yapıştırmak maʹnâsına; yukâlu: ضَبَأَ بِهِ الأَرْضَ إِذَا أَلْصَقَهُ بِهَا Ve şikâr makûlesini firîb ve igfâl için gizlenip saklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ الصَّائِدُ أَي اِخْتَبَأَ وَاسْتَتَرَ لِيَخْتِلَ Ve nâgehânî çıkagelmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ عَلَى الْقَوْمِ إِذَا طَرَأَ وَأَشْرَفَ عَلَيْهِمْ Ve sığınmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ إِلَيْهِ إِذَا لَجَأَ Ve utanmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ مِنْهُ إِذَا اسْتَحْيَا

Vankulu Lugatı - الضبوء maddesi

اَلضَّبْءُ [eḋ-ḋab΄] (ḋâd’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) ve

اَلضُّبُوءُ [eḋ-ḋubû΄] (zammeteynle) Pinhân olmak; tekûlu: ضَبَأْتُ فِي الْأَرْضِ ضَبْئًا وَضُبُوءًا إِذَا اخْتَبَأَتْ Yaʹnî kaçan gizlensen. Baʹzılar eyitti: ضَبْءٌ [ḋab΄] yere yapışmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَبَأَ إِذَا لَصِقَ بِالْأَرْضِ Bu sebebden Ḋâbi΄ b. Ḩârišamp;’e ضَابِئٌ [ḋâbi΄] dediler; ve yukâlu: ضَبَأْتُ بِهِ الْأَرْضَ فَهُوَ مَضْبُوءٌ بِهِ إِذَا أَلْزَقْتَهُ بِهَا Ve sığınmak maʹnâsına da gelir; tekûlu: ضَبَأْتُ إِلَيْهِ إِذَا لَجَأْتَ إِلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı