اَلْعَبْقَرِيُّ [el-ʹabḵariyy] (جَعْفَرِيٌّ [caʹferiyy] vezninde) Mutlakan naks ve kusûru olmayan kâmil şey΄e denir; yukâlu: شَيْءٌ عَبْقَرِيٌّ أَيْ كَامِلٌ Ve bir kavmin seyyid ve şerîf ve zî-şânına denir; yukâlu: هُوَ عَبْقَرِيُّ قَوْمِهِ أَيْ سَيِّدُهُمْ Ve hüsn ve letâfet ve sâ΄ir meziyyet cihetiyle nihâyet dereceye bâlig nesneye denir ki fevkinde bir şey΄ olmaya, gûyâ ki o sanâyiʹ-i beşeriyyeden olmayıp belki cinn ve peri sanʹatıdır diye taʹaccüb olunur ola; yukâlu: هُوَ عَبْقَرِيٌّ أَيْ لَيْسَ فَوْقَهُ شَيْءٌ Ve tünd ve şedîd insân ve hayvâna denir. Ve bir gûne fâhir döşeme ve bisât ismidir. Ve kizb-i hâlise ıtlâk olunur; yukâlu: كَذِبٌ عَبْقَرِيٌّ أَيْ خَالِصٌ
اَلْعَبْقَرِيُّ [el-ʹabḵariyy] (ʹayn’ın fethi ve bâ’nın sükûnu ve âhirinde yâ’nın teşdîdiyle) Musannaʹ nesne. Bunda vâhidle cemʹ berâber olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı