el-ʹaṯûf ~ اَلْعَطُوفُ

Kamus-ı Muhit - العطوف maddesi

اَلْعَطُوفُ [el-ʹaṯûf] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) بَوٌّ [bevv] üzere üzülüp çekinir olan nâkaya denir. Ve بَوٌّ [bevv] bâ’nın fethi ve vâv’ın teşdîdiyle şol deriye denir ki helâk olmuş deve yavrusundan çıkarıp samanla doldurduktan sonra yavrusu hey΄etinde nâkaya ʹarz olunur, tâ ki ona meyl ve hanîn edip idrâr-ı leben eyleye; yukâlu: نَاقَةٌ عَطُوفٌ أَيْ تُعْطَفُ عَلَى الْبَوِّ فَتَرْأَمُهُ Ve eğri ve iki bükülmüş ağaçlardan tertîb olunmuş kapana ve tuzağa denir. Ve şol kumar okuna denir ki sâ΄ir oklar üzere meyl eylemekle fâ΄iz olarak hurûc eyleye, ʹalâ-kavlin garâmeti ve ganîmeti olmayan oka denir yâhûd tekrâr redd ve ircâʹ olunan oka denir yâhûd bi’d-defeʹât idhâl ve ihrâc olunan oka denir.

Vankulu Lugatı - العطوف maddesi

اَلْعَطُوفُ [el-ʹaṯûf] (ʹayn’ın fethi ve ṯâ’nın zammı ile) Şol nâkadır ki بَوٌّ [bevv] üzerine meyl ve şefkat eyleye. Ve بَوٌّ [bevv] bâ’nın fethi ve vâv’ın teşdîdiyle şol deridir ki ölen deve yavrusundan çıkarıp içine saman doldurup anasına gösterirler tâ ki yavrusu sanıp ona meyl eyleye.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı