el-ʹaṯâ΄ ~ اَلْعَطَاءُ

Kamus-ı Muhit - العطاء maddesi

اَلْمُعَاطَاةُ [el-muʹâṯât] (مُبَاهَاةٌ [mubâhât] vezninde) ve

اَلْعِطَاءُ [el-ʹiṯâ΄] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Vermek maʹnâsınadır; yukâlu: عَاطَاهُ مُعَاطَاةً وَعِطَاءً بِمَعْنَى أَعْطَاهُ Ve

مُعَاطَاةُ الصَّبِيِّ [muʹâṯâtu’ṡ-ṡabiyy] Oğlan başkaca kesb ü kâr ile kazanç edip peder ve mâder gibi akribâsının me΄ûnetlerini rü΄yet ve edâ-yı hizmet eylemesinden ʹibârettir, niteki تَعْطِيَةٌ [taʹṯiyet] dahi bu maʹnâda müstaʹmeldir; ve minhu tekûlu: يُعَاطِينِي الصَّبِيُّ وَيُعْطِينِي أَيْ يُنْصِفُنِي وَيَخْدُمُنِي

Vankulu Lugatı - العطاء maddesi

اَلْعَطَاءُ [el-ʹaṯâ΄] (ʹayn’ın fethi ve elifin meddiyle) İsmdir, bahşiş maʹnâsına. Ve bunun aslı عَطَاوٌ dır, vâv’la zîrâ bu عَطَوْتُ dan me΄hûzdur. Ve ʹArab tâ΄ifesi vâv’ı ve yâ’yı hemzeye kalb eder, kaçan eliften sonra vâkiʹ olsa, zîrâ hemze hareketi tahammülde vâv’dan ve yâ’dan akvâdır ve hem vâv ve yâ üzerine vakf etmeği sakîl görürler, رِدَاءٌ [ridâ΄] gibi meselâ ki aslı رِدَايٌ dur, kaçan bunlara yâ-yı te΄nîs ilhâk etseler baʹzılar mehmûz kılıp عَطَاءَةٌ [ʹaṯâ΄et] ve رِدَاءَةٌ [ridâ΄et] derler vâhidine nazaran ve baʹzılar عَطَاوَةٌ [ʹaṯâvet ve رِدَايَةٌ [ridâyet] der ki tesniyesinde عَطَاوَانِ [ʹaṯâvân] ve رِدَايَانِ [ridâyân] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı