اَلْقَطِينُ [el-ḵaṯîn] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bir adamın câriyelerine ve haşem-i ahrârına ve haşem-i memlûklarına ve hadem ve etbâʹ ve müteʹallakâtına ve ev cemâʹatine denir. Müfred ve cemʹi müsâvîdir, ʹalâ-kavlin cemʹi قُطُنٌ [ḵuṯun]dur, كُتُبٌ [kutub] vezninde; yukâlu: هُوَ أَوْ هُمْ قَطِينُ فُلَانٍ وَهِيَ الْإِمَاءُ وَالْحَشَمُ الْأَحْرَارُ وَالْحَشَمُ الْمَمَالِيكُ وَالْخَدَمُ وَالْأَتْبَاعُ وَأَهْلُ الدَّارِ
اَلْقَطِينُ [el-ḵaṯîn] (ḵâf’ın fethi ve ṯâ’nın kesri ve meddiyle) Kezâlik cemʹi, غَازٍ [ġazin] ile غَزِيٌّ [ġaziyy] ve غَازِبٌ [ġâzib] ile غَزِيبٌ [ġazîb] gibi. Ve غَازِبٌ [ġâzib] ırakta olan develere derler ki akşam yatağına gelmeye.Bu zikr olunan Cevherî’nin ve sâhib-i Ḵâmûs’un rivâyetidir, lâkin قَاطِنَةٌ [ḵâtinet] قاَطِنٌ [ḵâṯin]in cemʹi olması mahall-i te΄emmüldür, zîrâ muhtemeldir ki müfred-i mü΄ennes olup cemâʹate sıfat vâkiʹ ola, قَافِلَةٌ [ḵâfilet] gibi meselâ. Ve
قَطِينٌ [ḵaṯîn] Hademe ve etbâʹa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı