اَلْقُطْنِيَّةُ [el-ḵuṯniyyet] (ḵâf’ın zammı ve kesriyle) Siyâba denir, pamuktan ittihâz olunduğu için. Ve gılâl ve hubûbâta denir ki tahıl taʹbîr olunur. ʹAlâ-kavlin buğdaydan ve arpadan ve kuru üzümden ve hurmâdan mâ-ʹadâya ıtlâk olunur, عَدَسٌ [ʹades] ve خُلَّرٌ [ḣuller] ve مَاشٌ [mâş] gibi yâhûd mutlakan tabh olunan hubûbâta denir. Ve İmâm Şâfiʹî dedi ki قُطْنِيَّةٌ [ḵuṯniyyet] عَدَسٌ [ʹades] ve خُلَّرٌ [ḣuller] ve بَقْلَةٌ [baḵlet] ve böğrülce ve nohuttan ʹibârettir; cemʹi قَطَانِيُّ [ḵaṯâniyy] gelir سَحَابِيٌّ [seḩâbiyy] vezninde. Ve baʹzılar ʹindinde قَطَانِيٌّ [ḵaṯâniyy] sayfiyye olan sebze ve gılâlden ʹibârettir. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “إِنَّ عُمَرَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ كَانَ يَأْخُذُ مِنَ الْقُطْنِيَّةِ عُشْرًا” وَهِيَ حُبُوبُ الْأَرْضِ أَوْ مَا سِوَى الْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالزَّبِيبِ وَالتَّمْرِ أَوْ هِيَ الْحُبُوبُ الَّتِي تُطْبَخُ [وَقَالَ] الشَّافِعِيُّ اَلْعَدَسُ وَالْخُلَّرُ وَالْفُولُ وَالدُّجُرُ وَالْحِمَّصُ أَوْ هِيَ الْخِلْفُ وَخُضَرُ الصَّيْفِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı