اَلْقَمْطَرَةُ [el-ḵamṯaret] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Sütün taʹmı peynir mâyesi te΄sîriyle tatsız olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قُمْطِرَ اللَّبَنُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا خَبُثَ بِمَا أَخَذَهُ مِنَ الْإِنْفَحَةِ Ve birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَمْطَرَ الشَّيْءُ عَلَى بِنَاءِ الْمَعْلُومِ إِذَا اجْتَمَعَ Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَمْطَرَ الْجَارِيَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve kırbanın ağzını bağla bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: قَمْطَرَ الْقِرْبَةَ إِذَا شَدَّهَا بِالْوِكَاءِ
اَلْقِمَطْرَةُ [el-ḵimaṯret] (سِبَحْلَةٌ [sibaḩlet] vezninde) Bu dahi kitâb mahfazasına denir.
اَلْقَمْطَرَةُ [el-ḵamṯaret] (ḵâf’ın ve ṯâ’nın fethi ve mâ-beynde mîm’in sükûnuyla) Kırba ağzın bağlamaktır, Ebû ʹAmr rivâyeti üzere; tekûlu: قَمْطَرْتُ الْقِرْبَةَ إِذَا شَدَدْتَهَا بِالْوِكَاءِ Ve وِكَاءٌ [vikâ΄] vâv’ın kesriyle kırba ağzında olan bağa derler, bend-i meşk maʹnâsına.
اَلْقِمَطْرُ [el-ḵimaṯr] (ḵâf’ın kesri ve mîm’in fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْقِمَطْرَةُ [el-ḵimaṯret] (kezâlik ḵâf’ın kesriyle) Bunların ikisi de kitâb hıfz olunacak zarfa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı