الْقَمْءُ [el-ḵam΄] (مَنْعٌ [menʹ] vezninde ) ve
الْقَمَاءَةُ [el-ḵamâ΄et] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) ve
الْقَمَاءُ [el-ḵamâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Davar tavlanıp semirmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَمَأَتِ الْمَاشِيَةُ قُمُوءًا وَقُمُوءَةً وَقَمْئًا وَقَمَاءَةً وَقَمَاءً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَمِنَتْ Ve devâbb ve mevâşî otlu ve çayırlı mekânda ikâmet eylemek maʹnâsınadır ki simen ve kuvvetlerine sebebdir; yukâlu: قَمَأَتِ الإِبِلُ بِالْمَكَانِ أَيْ أَقَامَتْ بِهِ لِخِصْبِهِ فَسَمِنَتْ Ve bir mahal mizâca uyup yaramak maʹnâsınadır; yukâlu: قَمَأَهُ الْمَكَانُ إِذَا وَافَقَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı