اَلْقِمَاطُ [el-ḵimâṯ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Tutsağın ellerini ve ayaklarını bağladıkları ipe denir. Ve çocukları beşikte sarıp bağladıkları hırkaya denir ki bağırdak taʹbîr olunur; yukâlu: قَمَطَ الصَّبِيَّ بِالْقِمَاطِ وَهُوَ الْخِرْقَةُ الَّتِي تُلَفُّ عَلَى الصَّبِيِّ فِي الْمَهْدِ Ve boğazlanacak koyunun ayaklarını yağladıkları bağa denir. Bu münâsebetle وَقَعْتُ عَلَى قِمَاطِهِ derler, فَطِنْتُ بُنُودَهُ maʹnâsına ki “Filânın habâ΄il ve mesâdına yaʹnî halkı sayd edecek tuzaklarına ve ağlarına muttaliʹ oldum” demektir.
اَلْقِمَاطُ [el-ḵimâṯ] (ḵâf’ın kesriyle) Şol iptir ki koyunu boğazlarken ayağına bağlarlar. Ve
قِمَاطٌ [ḵimâṯ] Şol nesneye derler ki onunla beşikte oğlanı bağlarlar; yukâlu: قَمَطْتُ الشَّاةَ وَالصَّبِيَّ بِالْقِمَاطِ أَقْمُطُ قَمْطًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْضًا Ve esîrin elin ve ayağın bir yere cemʹ edip bağlamağa dahi derler; yukâlu: قُمِطَ الْأَسِيرُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا جُمِعَ بَيْنَ يَدَيْهِ وَرِجْلَيْهِ بِحَبْلٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı