اَلْقَوْتُ [el-ḵavt] (ḵâf’ın fethiyle) ve
اَلْقُوتُ [el-ḵût] (ḵâf’ın zammıyla) ve
اَلْقِيَاتَةُ [el-ḵiyâtet] (ḵâf’ın kesriyle) Bir kimseyi kûtlandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَاتَهُمْ يَقُوتُهُمْ قَوْتًا وَقُوتًا وَقِيَاتَةً إِذَا عَالَهُمْ Ve قِيَاتَةٌ [ḵiyâtet]in aslı قِوَاتَةٌ [ḵivâtet]tir, kezâlik قِيتٌ [ḵît] ve قِيتَةٌ [ḵîtet] dahi vâvîlerdir.
اَلْقِيتُ [el-ḵît] (ḵâf’ın kesriyle) ve
اَلْقِيتَةُ [el-ḵîtet] ve
اَلْقَائِتُ [el-ḵâ΄it] ve
اَلْقَوَاتُ [el-ḵavât] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Bedeni tutacak mikdârı yaʹnî beden-i insânı onunla sedd-i ramak eyleyecek gıdâ ve tûşeye denir. قُوتٌ [ḵût]un cemʹi أَقْوَاتٌ [aḵvât] gelir ve قَائِتٌ [ḵâ΄it] fi’l-asl ism-i fâʹildir.
اَلْقَوْتُ [el-ḵavt] (ḵâf’ın fethiyle ve vâv’ın sükûnuyla) ve
اَلْقِيَاتَةُ [el-ḵiyâtet] (ḵâf’ın kesriyle) Kût vermek; yukâlu: قَاتَ أَهْلُهُ يَقُوتُهُمْ قَوْتًا وَقِيَاتَةً
اَلْقُوتُ [el-ḵût] (ḵâf’ın zammıyla) İsmdir, gıdâlanmak maʹnâsına. Ve
قُوتٌ [ḵût] Şol nesnedir ki beden-i insân onunla kâ΄im olur, taʹâm cinsinden her ne ki varsa; yukâlu: مَا عِنْدَهُ قُوتٌ لَيْلَةٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı