اَلْقَهْلُ [el-ḵahl] (سَهْلٌ [sehl] vezninde) ve
اَلْقُهُولُ [el-ḵuhûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bedenin derisinden tâb u tarâvet çekilip kupkuru kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَهَلَ جِلْدُهُ وَقَهِلَ قَهْلًا وَقُهُولًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا يَبِسَ Ve
قَهْلٌ [ḵahl] İhsâna şükr eylemeyip küfrân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَهَلَ فُلَانٌ قَهْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا كَفَرَ الْإِحْسَانَ Ve bir adamı sû΄-i zikr ile yâd edip zemm ve kadh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَهَلَ فُلَانًا إِذَا أَثْنَى عَلَيْهِ ثَنَاءً قَبِيحًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı