el-muḩâdaret ~ اَلْمُحَاضَرَةُ

Kamus-ı Muhit - المحاضرة maddesi

اَلْمُحَاضَرَةُ [el-muḩâdaret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Birbiriyle vuruşmak maʹnâsınadır ki kuvvetlerini ihzâr eylemiş olurlar; yukâlu: حَاضَرَهُ إِذَا جَالَدَهُ Vâhid ve iştirâk için olur. Ve selâtîn ve kibâr huzûrunda zânû-be-zânû oturmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَاضَرَ السُّلْطَانَ إِذَا جَاثَا عِنْدَهُ Ve bir kimse ile berâberce seğirtişip koşuşmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَاضَرَهُ إِذَا عَدَا مَعَهُ Ve bir adam kendi hakkı husûsunda bir kimse ile mücâdele ve mugâlebe eyledikten sonra o kimse gâlib gelmekle o hakkı alıp götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَاضَرَهُ عَلَى حَقِّهِ إِذَا غَالَبَهُ فَغَلَبَ عَلَيْهِ فَذَهَبَ بِهِ

Vankulu Lugatı - المحاضرة maddesi

اَلْمُحَاضَرَةُ [el-muḩâḋaret] (mîm’in zammı ve ḋâd’ın fethiyle) Diz-be-diz oturmak; yukâlu: حَاضَرْتُهُ أَيْ جَاثَيْتُهُ عِنْدَ السُّلْطَانِ Ve bâb-ı mugâlebeden ve mükâseredendir. Ve

مُحَاضَرَةٌ [muḩâḋaret] Seğirtişmeğe dahi derler; yukâlu: حَاضَرْتُهُ حِضَارًا أَيْ عَدَوْتُ مَعَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı