Kamus-ı Muhit - المجول maddesi

اَلْمِجْوَلُ [el-micvel] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Nisvâna mahsûs bir kesim câmeye denir ki kısa zıbın olacaktır, ʹalâ-kavlin küçük kızlar giyerler bir çemrek libâstır ki içinde cevelân ederler. Ve kalkana ıtlâk olunur. Ve halhâla ıtlâk olunur. Ve dürüst akçeye denir, beyne’n-nâs cevelân eder. Ve bâzû-bende ve hamâ΄ile denir, عُوذَةٌ [ʹûžet] maʹnâsına. Ve hımâr-ı vahşîye denir. Ve gümüşe denir. Ve gerdanlık ortasına geçirdikleri gümüşten yapılmış şemseye denir. Ve şol beyâz sevbe denir ki kumarcılar bir araya gelip kumara başladıkta kumar okları kendisine teslîm olunan kimsenin yedine verilir.

اَلْمَجْلُ [el-mecl] (mîm’in fethi ve cîm’in sükûnuyla) ve

اَلْمَجَلُ [el-mecel] (fethateynle) ve

اَلْمُجُولُ [el-mucûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Kesret-i ʹamelden el nasırlanıp kabarmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَجَلَتْ يَدُهُ وَمَجِلَتْ مَجْلًا وَمَجَلًا وَمُجُولًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا نَفِطَتْ مِنَ الْعَمَلِ فَمَرَنَتْ Ve davarın tırnağı taşırkadıktan sonra onulup katılanmak maʹnâsınadır. Ve ʹinde’l-baʹz مَجَلٌ [mecel] bedende deri ile etin beyninde su hâdis olmak maʹnâsınadır ki âteş isâbetinden yâ huşûnetli nesne istiʹmâlinden hâdis olur, Türkîde buna dahi kabarmak taʹbîr olunur. Ve baʹzılar ʹindinde مَجْلَةٌ [meclet] ki مَجْلٌ [mecl] lafzının müfredidir, şol yufka dericiğe denir ki iş işlemekten kabarıp içinde su dolar, Türkîde kabarcık taʹbîr olunur. Bunun cemʹi مِجَالٌ [micâl]dir mîm’in kesriyle ve مَجْلٌ [mecl]dir, تَمْرٌ [temr] ve تَمْرَةٌ [temret] gibi; yukâlu: مَجَلَ الْحَافِرُ إِذَا نَكَبَتْهُ الْحِجَارَةُ فَبَرِئَ فَصَلُبَ أَوِ الْمَجَلُ أَنْ يَكُونَ بَيْنَ الْجِلْدِ وَاللَّحْمِ مَاءٌ أَوِ الْمَجْلَةُ قِشْرَةٌ رَقِيقَةٌ يَجْتَمِعُ فِيهَا مَاءٌ مِنْ أَثَرِ الْعَمَلِ Ve minhu yukâlu: جَاءَتِ الْإِبِلُ كَالْمَجْلِ أَيْ رِوَاءً مُمْتَلِئَةً Yaʹnî “Develer suya gereği gibi kanıp karınları مَجْلٌ [mecl] gibi su ile dopdolu geldiler.”

Vankulu Lugatı - المجول maddesi

اَلْمِجْوَلُ [el-micvel] (mîm’in kesri ve vâv’ın fethiyle) Şol kısa kaftandır ki câriye onunla cevelân eder. Ve gâh olur kalkana dahi مِجْوَلٌ [micvel] derler.