اَلْمُرَاوَحَةُ [el-murâvaḩat] مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) İki işi münâvebe ile yaʹnî bir kerre birini, bir kerre dîgerini işlemek maʹnâsınadır ki gûyâ birine intikâl eyledikte o birini râhat eylemiş olur; yukâlu: رَاوَحَ بَيْنَ الْعَمَلَيْنِ إِذَا عَمِلَ هَذَا مَرَّةً وَهَذَا مَرَّةً Ve kıyâmda gâh bir ayak ve gâh öbür ayak üzere dayanıp durmak maʹnâsınadır ki her birinde dîgerini tervîh eylemiş olur; yukâlu: رَاوَحَ بَيْنَ الرِّجْلَيْنِ إِذَا قَامَ عَلَى كُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا مَرَّةً Ve
مُرَاوَحَةٌ بَيْنَ الْجَنْبَيْنِ [murâvaḩat beyne’l-cenbeyn] Yatakta gâh bir yanı ve gâh öbür yanı üzere dönüp yatmaktan ʹibârettir; yukâlu: رَاوَحَ بَيْنَ الْجَنْبَيْنِ إِذَا انْقَلَبَ مِنْ جَنْبٍ إِلَى جَنْبٍ
اَلْمُرَاوَحَةُ [el-murâveḩat] (mîm’in zammıyla ve vâv’ın fethiyle) Gâh bir işi işleyip gâh bir işi işlemek ki bir işten bir işe intikâl istirâhat gibi olur; yukâlu: رَاحَ بَيْنَ رِجْلَيْهِ إِذَا قَامَ عَلَى أَحَدِهِمَا مَرَّةً وَعَلَى الْأُخْرَى مَرَّةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı