el-muṡâbât ~ اَلْمُصَابَاةُ

Kamus-ı Muhit - المصاباة maddesi

اَلْمُصَابَاةُ [el-muṡâbât] (مُبَاهَاةٌ [mubâhât] vezninde) Mızrağı sançmak için aşağıya doğru eğmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَابَا رُمْحَهُ إِذَا أَمَالَهُ لِلطَّعْنِ Ve bir kimse inşâd eylediği şiʹrin beytini kec ve nâ-mevzûn okumak maʹnâsınadır; yukâlu: صَابَا الْبَيْتَ أَيْ أَنْشَدَهُ فَلَمْ يُقِمْهُ Ve kelâmı üslûb ve mesâkından hâric kec ü mec sevk eylemek maʹnâsınadıır; yukâlu: صَابَا الْكَلَامَ إِذَا لَمْ يُجْرِهُ عَلَى وَجْهِهِ Ve mutlakan bir nesneyi bir tarafa mâ΄il kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَابَا الْبَانِي بِنَاءَهُ إِذَا أَمَالَهُ Ve deve su içerken dudağını dürmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَابَا الْبَعِيرُ مَشَافِرَهُ إِذَا قَلَبَهَا عِنْدَ الشُّرْبِ Ve kılıcı kınına ters sokmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَابَا السَّيْفَ إِذَا أَغْمَدَهُ مَقْلُوبًا

Vankulu Lugatı - المصاباة maddesi

اَلْمُصَابَاةُ [el-muṡâbât] (mîm’in zammı ile) Kılıcı kınına ters idhâl etmek; tekûlu: صَابَيْتُ السَّيْفَ إِذَا أَدْخَلْتَهُ فِي غِمْدِهِ مَقْلُوبًا أَيْ مَعْكُوسًا Ve gönderi ve oku gılâfına ters komağa dahi derler; tekûlu: صَابَيْتُ الرُّمْحَ Ve sâhib-i Ṡurâḩ bu maʹnâdan zuhûl edip صَابَيْتُ السَّيْفَ وَالرُّمْحَ إِذَا هَيَّأْتَهُ لِلضَّرْبِ وَالطَّعْنِ demiştir, Cevherî îrâd ettiğine muhâlif.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı