اَلْمَشْيُ [el-meşy] (mîm’in fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَى الرَّجُلُ يَمْشِي مَشْيًا إِذَا مَرَّ Ve bir adamın mâşiyesi çoğalmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَى فُلَانٌ إِذَا كَثُرَتْ مَاشِيَتُهُ Ve doğru yol bulmak ve doğru yola gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَى الرَّجُلُ إِذَا اهْتَدَى ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿نُورًا تَمْشُونَ بِهِ﴾ أَيْ تَهْتَدُونَ بِهِ
اَلْمَشْوُ [el-meşv] (حَشْوٌ [ḩaşv] vezninde) ve
اَلْمَشُوُّ [el-meşuvv] (عَدُوٌّ [ʹaduvv] vezninde) ve
اَلْمَشِيُّ [el-meşiyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) ve
اَلْمَشَاءُ [el-meşâ΄] (سَمَاءٌ [semâ΄] vezninde) Müshil dârûya denir, râvend ve sinâ-i Mekkî gibi; yukâlu: شَرِبَ مَشْوًا وَمَشُوًّا وَمَشِيًّا وَمَشَاءً أَيْ دَوَاءً مُسْهِلًا
اَلْمَشْيُ [el-meşy] (mîm’in fethi ve şîn’in sükûnuyla) Yürümek.
اَلْمَشِيُّ [el-meşiyy] (mîm’in fethi ve şîn’in kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı