اَلتَّصْعِيرُ [et-taṡʹîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْمُصَاعَرَةُ [el-muṡâʹaret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve
اَلْإِصْعَارُ [el-iṡʹâr] (hemzenin kesriyle) Kibr ve hod-bînlikten nâşî karşısındaki adama bakmayıp yüzü bir tarafa doğru devirip eğmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَعَّرَ خَدَّهُ وَصَاعَرَهُ وَأَصْعَرَهُ إِذَا أَمَالَهُ عَنِ النَّظَرِ إِلَى النَّاسِ تَهَاوُنًا مِنْ كِبْرٍ وَرُبَّمَا يَكُونُ خِلْقَةً
اَلْمُصَاعَرَةُ [el-muṡâʹaret] (mîm’in zammı ve ʹayn’ın fethiyle) Bi-maʹnâhu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı