اَلطَّرَّادُ [eṯ-ṯarrâd] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) ve
اَلْمُطَرَّدُ [el-muṯarrad] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Bunlar da uzun güne ıtlâk olunur; yukâlu: يَوْمٌ طَرَّادٌ وَمُطَرَّدٌ أَيْ طَوِيلٌ Ve
طَرَّادٌ [ṯarrâd] Bir gûne küçük gemiye denir ki be-gâyet sürʹatle gider, kırlangıç gibi. Ve vâsiʹ mekâna ıtlâk olunur; yukâlu: مَكَانٌ طَرَّادٌ أَيْ وَاسِعٌ Ve düz geniş dama ıtlâk olunur; yukâlu: سَطْحٌ طَرَّادٌ أَيْ مُسْتَوٍ وَاسِعٌ Ve şol imâma ıtlâk olunur namazlarda kırâ΄ati tatvîl eylemekle cemâʹati usandırıp tard eder ola; yukâlu: إِمَامٌ طَرَّادٌ إِذَا كَانَ يُطَوِّلُ عَلَى النَّاسِ الْقِرَاءَةَ حَتَّى يَطْرُدَهُمْ Ve
طَرَّادٌ [Ṯarrâd] Muhaddisînden bir cemâʹatin ismleridir.
اَلطِّرَادُ [eṯ-ṯirâd] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve
اَلْمِطْرَدُ [el-miṯrad] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Kısa mızrağa denir ki حَرْبَةٌ [ḩarbet] taʹbîr olunur, onunla büyük şikârlara mübâderet ederler. Ve
طِرَادٌ [ṯirâd] ve
مُطَارَدَةٌ [muṯâredet] Mufâʹaleden masdarlardır, harb ve savaş dil-âverleri birbirine hamle eylemek maʹnâsınadır. Her ne kadar tard yok ise de lüzûm-ı ʹâdîsi mülâhazasına mebnîdir; yukâlu: طَارَدَ الْأَقْرَانُ مُطَارَدَةً وَطِرَادًا إِذَا حَمَلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ ve yukâlu: هُمْ فُرْسَانُ الطِّرَادِ
اَلْمِطْرَدُ [el-miṯred] (mîm’in kesri ve ṯâ’nın sükûnuyla) Şol kısa gönderdir ki onunla vuhûş dürtülür.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı