اَلْإِمْتِطَالُ [el-imtiṯâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلْمُمَاطَلَةُ [el-mumâṯalet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve
اَلْمِطَالُ [el-miṯâl] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Bunlar da vaʹdeyi ve deyni leyte ve leʹalle ile uzatıp geciktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَطَلَ الْوَعْدَ وَالدَّيْنَ وَمَاطَلَهُ إِذَا سَوَّفَهُ Ve
إِمْتِطَالٌ [imtiṯâl] Ot uzayıp gür olmakla birbirine sarmaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَطَلَ النَّبَاتُ إِذَا الْتَفَّ
اَلْمَطُولُ [el-meṯûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْمَطَّالُ [el-maṯṯâl] (بَطَّالٌ [baṯṯâl] vezninde) Dâ΄imâ vaʹdi yâhûd deyni uzatıp geciktirir olan kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ مَطُولٌ وَمَطَالٌ أَيْ مُسَوِّفٌ Ve
مَطَّالٌ [maṯṯâl] Demiri dövüp miğfer düzen adama denir ki tolgacı taʹbîr olunur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı