el-miṯraḵat ~ اَلْمِطْرَقَةُ

Kamus-ı Muhit - المطرقة maddesi

اَلْمِطْرَقُ [el-miṯraḵ] ve

اَلْمِطْرَقَةُ [el-miṯraḵat] (mîm’lerin kesriyle) Yün çırpacak çubuğa ve tokmağa denir. Ve çekice denir. Ve

مِطْرَقٌ [miṯraḵ] Bir devenin ismidir. Ve Ebû Lîne b. Miṯraḵ muhaddisîndendir.

اَلْمُطْرَقَةُ [el-muṯraḵat] (مُكْرَمَةٌ [mukremet] vezninde) Birbiri üzerine katlanmış nesneye denir. Te΄nîsi mevsûf iʹtibârıyladır, مَجَانٌّ مُطْرَقَةٌ bu maʹnâdandır. مَجَانٌّ [mecânn] مِجَنٌّ [micenn] lafzının cemʹidir ki kalkana denir. Pes مَجَانٌّ مُطْرَقَةٌ birbirinin üzerine katlanıp yâhûd üzerlerine deri ve sinir kaplanmış kalkanlar demek olur ki kat kat dikilmiş ʹArab papucu tarzında olur. Mü΄ellif bununla işbu “لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا قَوْمًا كَانَ وُجُوهُهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ” hadîsine telmîh eylemiştir; مُعَظَّمَةٌ [muʹażżamet] vezninde dahi mervîdir. Yaʹnî “Kıyâmet kâ΄im olmaz tâ ki sizler çehreleri katlanmış yâhûd deri ve sinir kaplanmış kalkan şeklinde değirmi ve yumru ve galîz olan bir tâ΄ife ile cenk eylemedikçe.” Pes o sıfatlı tâ΄ife ile muhârebe-i İslâmiyye kable kıyâmi’s-sâʹa vâkiʹ olacaktır. Ve hadîs-i âherde evsâf-ı sâ΄ireleri dahi mesrûde olmakla şürrâhın beyânına göre murâd Moğol ve Tatar tâ΄ifesidir ki Mustaʹṡim Halîfe zamânında Hülagu Hân ile Baġdâd’a ve sâ΄ir diyâr-ı İslâmiyyeye istîlâ-yı tâmm eylediler.

Vankulu Lugatı - المطرقة maddesi

اَلْمِطْرَقَةُ [el-miṯreḵat] (mîm’in kesriyle ve ṯâ’nın sükûnu ve râ’nın fethiyle) Yün yumuşatacak âlet. Ve

مِطْرَقَةٌ [miṯreḵat] Demirci çekicine dahi derler.

اَلْمُطْرَقَةُ [el-muṯreḵat] (mîm’in zammı ve râ’nın fethiyle) Şol deriden olan kalkanlardır ki birbiri üzerine tatbîk olunup kesilmiş ola. Ve birbiri üzere kesilen naʹleynlere dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı