el-muḵârib ~ اَلْمُقَارِبُ

Kamus-ı Muhit - المقارب maddesi

اَلْمُقَارِبُ [el-muḵârib] (mîm’in zammı ve râ’nın kesriyle) İyi ve kemter beyninde mütevassıtu’l-hâl olan nesneye ıtlâk olunur ki orta hâlli taʹbîr olunur; yukâlu: شَيْءٌ مُقَارِبٌ أَيْ بَيْنَ الْجَيِّدِ وَالرَّدِيءِ أَوْ يُقَالُ دَيْنٌ مُقَارِبٌ بِكَسْرِ الرَّاءِ وَمَتَاعٌ مُقَارَبٌ بِفَتْحِهَا Yaʹnî “Dîn ve millet ve mezheb husûsunda vasatü’l-hâl diyecek yerde مُقَارِبٌ [muḵârib] derler, kesr ile ve metâʹ ve sâ΄ir eşyâda مُقَارَبٌ [muḵâreb] derler, feth ile. Muhaddisînin taʹdîl ve tercîh bâbında فُلاَنٌ مُقَارِبُ الْحَدِيثِ dedikleri bu maʹnâdandır, râ’nın kesri ve fethiyle zabt ederler, lâkin kavl-i sânîye göre meksûr olmak lâzımdır. Ve bu, âtiyü’z-zikr مُقَارَبَةٌ [muḵârebet] maʹnâsından me΄hûzdur.

Vankulu Lugatı - المقارب maddesi

اَلْمُقَارِبُ [el-muḵârib] (mîm’in zammı ve râ’nın kesriyle) İyi ile yatlının beyninde mütevassıtü’l-hâl olan: وَلَا تَقُلْ مُقَارَبٌ بِفَتْحِ الرَّاءِ Geri bunculayın ucuz olan nesneye de مُقَارِبٌ [muḵârib] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı