اَلْمُقَارَضَةُ [el-muḵâraḋat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bu dahi mücâzât eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَارَضَهُ إِذَا جَازَاهُ Ve mudârabe vechiyle olan muʹâmeleye ıtlâk olunur ki bir kimseye ticâret eylemek için bir mikdâr sermâye verip beynlerinde iştirât eyledikleri vech üzere ve zarar ve hüsrân-ı sermâyeye ʹâ΄id olmak üzere fâ΄idesine şerîk olmaktan ʹibârettir. مُضَارَبَةٌ [muḋârabet] seyr ve saʹy fi’l-arz maʹnâsından me΄hûz olduğu gibi مُقَارَضَةٌ [muḵâraḋat] dahi gûyâ ki katʹ-ı mesâfe maʹnâsından me΄hûzdur; ve yukâlu:قَارَضَهُ مُقَارَضَةً وَبَيْنَهُمَا مُقَارَضَةٌ أَيْ مُضَارَبَةٌ وَهُوَ أَنْ يَدْفَعَ مَالاً إِلَيْهِ لِيَتَّجِرَ فِيهِ وَالرِّبْحُ بَيْنَهُمَا عَلَى مَا يَشْتَرِطَانِ وَالْوَضِيعَةُ عَلَى الْمَالِ
اَلْمُقَارَضَةُ [el-muḵâreḋat] (mîm’in zammı ve râ’nın fethiyle) Kezâlik bir nesnenin cezâsın etmek; yukâlu: قَارَضْتُهُ أَيْ جَازَيْتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı