اَلْمَهْمُوسَةُ [el-mehmûset] İhfâ olunmuş kelimât ve eşyâya denir; ve minhu’l-hûrufu’l-mehmûse ve hiye: ḣحَثَّهُ شَخْصٌ فَسَكَتَḢ Ve bunlar hurûf-ı mechûre mukâbilidir. Pes hurûf-ı mehmûse on harftir ki kelâm-ı mezbûr cemʹ eylemiştir. Bunlar telaffuz olunurken mevziʹlerine bir mertebe iʹtimâdları zaʹîftir ki hîn-i telaffuzda nefes bunlar ile bilece cârî olur.
اَلْمَهْمُوسَةُ [el-mehmûset] Hafî olan nesne. Ve
اَلْحُرُوفُ الْمَهْمُوسَةُ [el-ḩurûfu’l-mehmûset] Ondur, onu “حَثَّهُ شَخْصٌ فَسَكَتَ” harfleri cemʹ eder. Ve bunlara hurûf-ı mehmûse dediler, zîrâ bunların telaffuz olunurken mevziʹlerine iʹtimâdı zaʹîftir, bir haysiyyetle ki nefes hîn-i telaffuzda bunlarla bile cârî olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı