el-hebb ~ اَلْهَبُّ

Kamus-ı Muhit - الهب maddesi

اَلْهَبُّ [el-hebb] (hâ’nın fethi [ve] bâ’nın şeddesiyle) ve

اَلْهُبُوبُ [el-hubûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْهَبِيبُ [el-hebîb] (نَحِيبٌ [neḩîb] vezninde) Yel esmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَبَّتِ الرِّيحُ هَبًّا وَهُبُوبًا وَهَبِيبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ثَارَتْ وَهَاجَتْ Ve uykudan uyanmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: هَبَّ مِنَ النَّوْمِ إِذَا انْتَبَهَ Ve şevk ve neşât ve sürʹatle eşip gitmek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: هَبَّ السَّائِرُ مِنَ اْلإِنْسَانِ وَالدَّوَابِّ إِذَا نَشِطَ وَأَسْرَعَ

Vankulu Lugatı - الهب maddesi

اَلْهَبُّ [el-hebb] (hâ’nın fethiyle) Uykudan uyanmak; yukâlu: هَبَّ مِنْ نَوْمِهِ يَهُبُّ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيِ اسْتَيْقَظَ Ve gelmek maʹnâsına da istiʹmâl olunur; yukâlu: مِنْ أَيْنَ هَبَبْتَ يَا فُلَانُ أَيْ مِنْ أَيْنَ جِئْتَ Ve bir nesneye şürûʹ kılmağa dahi derler, هَبَّ فُلَانٌ يَفْعَلُ كَذَا كَمَا يُقَالُ طَفِقَ يَفْعَلُ كَذَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı