اَلْوُجَاهُ [el-vucâh] ve
اَلتُّجَاهُ [et-tucâh] (vâv’ın ve tâ’nın harekât-ı selâsıyla) Bir nesnenin karşısına ve yamacına denir; tekûlu: قَعَدْتُ وُجَاهَكَ وَتُجَاهَكَ أَيْ تِلْقَاءَ وَجْهِكَ Şârihin beyânı üzere tâ΄ vâv’dan mübeddeledir.
اَلْوِجَاهُ [el-vicâh] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) ve
اَلْمُوَاجَهَةُ [el-muvâcehet] (مُقَاتَلَةٌ [muḵâtelet] vezninde) Yüz yüze olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَقِيَهُ وِجَاهًا وَمُوَاجَهَةً أَيْ قَابَلَ وَجْهَهُ ve yukâlu: وَاجَهَهُ إِذَا قَابَلَهُ بِوَجْهِهِ Ve
وِجَاهٌ [vicâh] Bir nesnenin mikdârına ıtlâk olunur; yukâlu: هُمْ وِجَاهُ أَلْفٍ أَيْ زُهَاؤُهُ
اَلْوُجَاهُ [el-vucâh] (vâv’ın zammı ile) Bi-maʹnâhu; yukâlu: قَعَدْتُ وِجَاهَكَ وَوُجَاهَكَ أَيْ قُبَالَتَكَ
اَلْوِجَاهُ [el-vicâh] (vâv’ın kesriyle) Bir nesnenin karşısı.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı