اَلْوَظْفُ [el-vażf] (vâv’ın fethi ve żâ’nın sükûnuyla) Devenin ayağı bağını kısa kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَظَفَ الْبَعِيرَ إِذَا قَصَّرَ قَيْدَهُ Ve davarın وَظِيفٌ [veżîf]ine vurmak yâhûd dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَظَفَ الْبَعِيرَ إِذَا أَصَابَ وَظِيفَهُ Ve bir kimseye tâbiʹ olup gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَظَفَ الْقَوْمَ إِذَا تَبِعَهُمْ
اَلْوَظْفُ [el-vażf] (vâv’ın fethi ve żâ’nın sükûnuyla) Devenin bağın kısa kılmağa dahi derler; tekûlu: وَظَفْتُ الْبَعِيرَ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَصَّرْتَ قَيْدَهُ Ve tebeʹiyyet maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَنْ يَظِفُهُمْ أَيْ يَتَّبِعُهُمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı