اَلْوَلَعُ [el-velaʹ] (fethatenyle) ve
اَلْوَلُوعُ [el-velûʹ] (vâv’ın fethiyle) Bir nesneye pek harîs olup düşkün olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَلِعَ بِالشَّيْءِ وَلَعًا وَوَلُوعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَلِقَ بِهِ شَدِيدًا Ve bir kimseyi bir nesneye hırslandırıp düşkün eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَوْلَعْتُهُ بِهِ إِذَا حَرَصْتَهُ وَيُقَالُ أُولِعَ بِهِ عَلَى الْمَجْهُولِ فَهُوَ مُولَعٌ بِهِ Ve kındırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْلَعَهُ بِهِ إِذَا أَغْرَاهُ بِهِ
اَلْوَلُوعُ [el-velûʹ] (vâv’ın fethi ve lâm’ın zammı ve meddiyle) İsmdir, hırs maʹnâsına. Ve
وَلُوعٌ [velûʹ] Masdar dahi gelir, pes masdarda ve ismde vâv meftûh olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı