اَلْوَلَاءُ [el-velâ΄] (vâv’ın fethiyle) Milk ve mâlikiyyet maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ صَاحِبُهُ وَلَاءً أَيْ مِلْكًا Ve yakınlık maʹnâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا وَلَاءٌ أَيْ قَرَابَةٌ Şârih der ki وَلَاءُ عِتْقٍ [velâ΄u ʹitḵ] bunlardan me΄hûzdur.
اَلْمُوَالَاةُ [el-muvâlât] (مُبَاهَاةٌ [mubâhât] vezninde) ve
اَلْوِلَاءُ [el-vilâ΄] (جِدَالٌ [cidâl] vezninde) İki nesneyi birbiri ardınca kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَالَى بَيْنَ الْأَمْرَيْنِ مُوَالَاةً وَوِلَاءً إِذَا تَابَعَ Ve sürüden baʹzıları baʹzından ayırıp alarga kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَالَى غَنَمَهُ إِذَا عَزَلَ بَعْضَهَا عَنْ بَعْضٍ وَمَيَّزَهَا
اَلْوَلَاءُ [el-velâ΄] (vâv’ın fethi ve elifin meddiyle) Karâbet maʹnâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا وَلَاءٌ إِذَا كَانَ اتِّصَالُ قَرَابَةٍ Ve
وَلَاءٌ [velâ΄] وَلَاءُ الْمُعْتِقِ [velâ΄u’l-muʹtiḵ]e dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “نَهَى عَنْ بَيْعِ الْوَلَاءِ وَعَنْ هِبَتِهِ” Ve
وَلَاءٌ [velâ΄] Ahbâba ve etbâʹa dahi derler; yukâlu: هُمْ وَلَاءُ فُلَانٍ
اَلْوِلَاءُ [el-vilâ΄] (vâv’ın kesri ve elifin meddiyle) Birkaç nesne birbirin vely etmek, tetâbuʹ maʹnâsına; yukâlu: إِفْعَلْ هَذِهِ الْأَشْيَاءَ عَلَى الْوَلَاءِ أَيْ مُتَتَابِعَةً Ve birbirine ulaştırmağa dahi derler; yukâlu: وَالَى بَيْنَهُمَا وَلَاءً أَيْ تَابَعَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı