اَلْوَكْمُ [el-vekm] (vâv’ın fethi ve kâf’ın sükûnuyla) وَقْمٌ [vaḵm] gibi davar yeri çiğneyip bütün otlarını otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: وُكِمَتِ الْأَرْضُ وَكْمًا عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أُكِلَ نَبَاتُهَا وَوُطِئَتْ Ve bir adamı mahzûn ve gam-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَمَهُ وَكْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا حَزَنَهُ Ve makhûr ve hâkisâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَمَهُ إِذَا قَمَعَهُ Ve gam-nâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَمَ الرَّجُلُ كَوَرِثَ يَرِثُ إِذَا اغْتَمَّ Ve اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ lafzında kâf’ı meksûr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُمْ يَكِمُونَ السَّلَامَ أَيْ يَقُولُونَ اَلسَّلَامُ عَلَيْكِمْ بِكَسْرِ الْكَافِ ʹArablar bununla iʹcâma taʹrîz ederler.
اَلْوَكْمُ [el-vekm] (vâv’ın fethi vekâf’ın sükûnuyla) Gussalı kılmak. Ve davar yeri çiğneyip otun yemeğe dahi derler; yukâlu: وُكِمَتِ الْأَرْضُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا وُطِئَتْ وَأُكِلَ نَبَاتُهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı