el-velaʹ ~ اَلْوَلَعُ

Kamus-ı Muhit - الولع maddesi

اَلْوَلَعُ [el-velaʹ] (fethatenyle) ve

اَلْوَلُوعُ [el-velûʹ] (vâv’ın fethiyle) Bir nesneye pek harîs olup düşkün olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَلِعَ بِالشَّيْءِ وَلَعًا وَوَلُوعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَلِقَ بِهِ شَدِيدًا Ve bir kimseyi bir nesneye hırslandırıp düşkün eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَوْلَعْتُهُ بِهِ إِذَا حَرَصْتَهُ وَيُقَالُ أُولِعَ بِهِ عَلَى الْمَجْهُولِ فَهُوَ مُولَعٌ بِهِ Ve kındırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْلَعَهُ بِهِ إِذَا أَغْرَاهُ بِهِ

اَلْوَلْعُ [el-velʹ] (vâv’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve

اَلْوَلَعَانُ [el-veleʹân] (fetehâtla) Hiffet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَلَعَ الرَّجُلُ وَلْعًا وَوَلَعَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا اسْتَخَفَّ Ve yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَلَعَ الرَّجُلُ إِذَا كَذَبَ Ve bir adamın hakkını gâ΄ib eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَلَعَ بِحَقِّهِ إِذَا ذَهَبَ بِهِ Ve alıkomak maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَدْرِي مَا وَلَعَهُ أَيْ مَا حَبَسَهُ

Vankulu Lugatı - الولع maddesi

اَلْوَلَعُ [el-velaʹ] (fethateynle) Kezâlik masdardır, harîs olmak maʹnâsına; yukâlu: وَلِعْتُ بِهِ أَوْلَعُ وَلَعًا وَوَلُوعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

اَلْوَلْعُ [el-velʹ] (vâv’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Kizb maʹnâsına; yukâlu: وَلْعٌ وَالِعٌ كَمَا يُقَالُ عَجَبٌ عَاجِبٌ يُقَالُ وَلَعَ وَلَعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا كَذَبَ Ve mecmaʹ-ı Maṡâdır’da وَلْعٌ [velʹ] kelimesin bâb-ı sâliste îrâd etmiştir, zikr olunan maʹnâlarda, pes Cevherî’nin kizb maʹnâsında bâb-ı sâliste gelip hırs maʹnâsında bâb-ı râbiʹden gelmesini ihtiyârına muhâlif olur. Ve

وَلْعٌ [velʹ] Menʹ maʹnâsına dahi gelir, yukâlu: مَرَّ فُلَانٌ فَمَا أَدْرِي مَا وَلْعُهُ أَيْ مَا أَدْرِي مَا حَبْسُهُ وَيُقَالُ أَيْضًا مَا أَدْرِي مَا وَالِعَتُهُ بِكَسْرِ اللَّامِ بِمَعْنَى مَانِعَتُهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı