berîm ~ بَرِيمٌ

Vankulu Lugatı - بريم maddesi

اَلْبَرِيمُ [el-berîm] (bâ’nın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu; mislu: مَاءٌ مُسْخَنٌ وَسَخِينٌ وَعَسَلٌ مُعْقَدٌ وَعَقِيدٌ وَمِيزَانٌ مُتْرَصٌ وَتَرِيصٌ Ve تَرِيصٌ [tarîṡ] ṡâd-ı mühmele ile doğru terâzû maʹnâsınadır. Ve Ebû ʹUbeyde eyitti: تَرِيصٌ [tarîṡ] şol iptir ki iki levnden bükülmüştür ve gâh olur ʹavretler onu bellerine bağlarlar ve gâh onu oğlancıklara asarlar, yavuz göz defʹi için. Ve bu sebebden ʹaskere بَرِيمٌ [berîm] derler, onda kabâ΄il-i muhtelifenin ʹalâmetleri cemʹ olduğu için. Ve

بَرِيمٌ [berîm] Şol beze derler ki onun ipliği bükülmüş olup zî-tâkayn ola. Ve مُبْرَمٌ [mubrem] demekle maʹrûf olan kumâşa مُبْرَمٌ [mubrem] dedikleri bundan me΄hûzdur. Ve

بَرِيمَةٌ [berîmet] Devenin hörgücü ile bağrına ıtlâk olunur ki tûlan katʹ olunup iple birbirine sarıp pişirirler; yukâlu: إِشْوِ لَنَا مِنْ بَرِيمَتِهَا أَيْ مِنَ الْكَبِدِ وَالسَّنَامِ يُقَدَّانِ طُولًا وَيُلَفَّانِ بِخَيْطٍ أَوْ غَيْرِهِ Baʹzılar eyitti buna بَرِيمَةٌ [berîmet] dedikleri سَنَامٌ [senâm] ak olup bağır siyâh olduğuna binâ΄endir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı