el-ceric ~ اَلْجَرِجُ

Kamus-ı Muhit - الجرج maddesi

اَلْجَرَجُ [el-cerec] (حَرَجٌ [ḩarec] vezninde) Yüzük ve bilezik makûlesi nesne mahalline bol gelmekle beri öte dönüp oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرِجَ الْخَاتَمُ فِي إِصْبَعِهِ جَرَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا جَالَ وَقَلِقَ لِسَعَتِهِ Ve

جَرَجٌ [cerec] Galîz ve sengîn yerlere denir. Ve yolun câddelerine denir; müfredi جَرَجَةٌ [cerecet]tir. Ve

جَرَجٌ [cerec] Kezâlik masdar olur, zikr olunan yerde yâhûd câddede yürümek maʹnâsına; yukâlu: جَرِجَ الرَّجُلُ جَرَجًا إِذَا مَشَى فِي الْجَرَجِ

Vankulu Lugatı - الجرج maddesi

اَلْجَرِجُ [el-ceric] (cîm’in fethi ve râ’nın kesriyle) Dönen ve kımıldayan nesne.

اَلْجُرْجُ [el-curc] (kezâlik cîm’in zammıyla) جُرْجَةٌ [curcet]in cemʹidir, بُسْرَةٌ [busret] ve بُسْرٌ [busr] gibi. Ve bundân me΄hûzdur جُرَيْجٌ [Cureyc] ki tasgîr sîgası üzere bir recülün ismidir.

اَلْجَرَجُ [el-cerec] (fethateynle) Dönmek ve kımıldamak; yukâlu: جَرِجَ الْخَاتَمُ فِي إِصْبَعِي يَجْرَجُ جَرَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اضْطَرَبَ مِنْ سَعَتِهِ Ve

جَرَجٌ [cerec] Kelâm-ı sahîha dahi derler. Ve إِبْنُ جُرَيْجٍ [İbn Cureyc] tasgîr sîgası üzere bundan me΄hûzdur. Kezâ fî baʹzi’n-nusah. Ve

جَرَجٌ [cerec] Şol yerlere derler ki pek ola. Ve İbn Dureyd eyitti: جَرَجٌ [cerec] şol yere derler ki taşlı ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı