اَلْبُلْجَةُ [el-bulcet] ve
اَلْبَلْجَةُ [el-belcet] (bâ’nın zammı ve fethiyle) Gecenin âhirinde olan aydınlık; yukâlu: رَأَيْتُ بُلْجَةَ الصُّبْحِ إِذَا رَأَيْتَ ضَوْءَهُ Ve
بُلْجَةٌ [bulcet] İki kaşın arası açık olmağa derler; yukâlu: رَجُلٌ أَبْلَجُ بَيِّنُ الْبَلَجِ إِذَا لَمْ يَكُنْ مَقْرُونًا Yaʹnî kaşları çatma olmasa. Ve Ummu Maʹbed hadîsinde Nebî’nin vasfında Hazret-i Resûl-i Ekrem sallallâhu ʹaleyhi ve sellem: “كَانَ أَبْلَجَ الْوَجْهِ” dediğinden murâd, yüzü nûrlu demektir, مُشْرِقُ الْوَجْهِ maʹnâsına, nitekim أَبْلَجُ [eblec]in وَجْهٌ [vech]e izâfeti karîne-i vâzıhadır, açık kaşlı demek değildir, zîrâ Nebî sallallâhu ʹaleyhi ve sellem çatma kaşlı idi diye rivâyet olunmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı