اَلتَّقْدِيمُ [et-taḵdîm] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi öne geçmek maʹnâsınadır ki nefsini takdîm etmiş olur; yukâlu: قَدَّمَ الْقَوْمَ أَيْ تَقَدَّمَهُمْ Şârih der ki musannifînin مُقَدِّمَةٌ [muḵaddimet] taʹbîrlerini baʹzıların مُتَقَدِّمَةٌ [muteḵaddimet] maʹnâsıyla tefsîrleri bundandır. Ve
تَقْدِيمٌ [taḵdîm] Bir adamı ileri sürüp öne geçirmek maʹnâsınadır; tekûlu: قَدَّمْتُهُ إِذَا جَعَلْتَهُ مُقَدِّمًا Ve
تَقْدِيمُ يَمِينٍ [taḵdîmu yemîn] Bi-ʹaynihi yemîn eylemekten ʹibârettir ki yemîni hükm üzere takdîm etmiş olur; tekûlu: قَدَّمْتُ يَمِينًا أَيْ حَلَفْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı