اَلتَّقْنِيعُ [et-taḵnîʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) ʹAvrete قِنَاعٌ [ḵinâʹ] giydirmek; yukâlu: قَنَّعْتُ الْمَرْأَةَ أَيْ أَلْبَسْتُهَا الْقِنَاعَ Ve
تَقْنِيعٌ [taḵnîʹ] Kezâlik başa kamçı vurmağa derler; yukâlu: قَنَّعْتُ رَأْسَهُ بِالسَّوْطِ ضَرْبًا Ve
تَقْنِيعٌ [taḵnîʹ] Horoz boynın tüyin başı üzere getirmeğe de derler hâlet-i muhârebede.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı