ḩabîket ~ حَبِيكَةٌ

Kamus-ı Muhit - حبيكة maddesi

اَلْحُبُكُ [el-ḩubuk] (zammeteynle) Kumlukta olan zih gibi uzun uzun kıvrım tarzında tarîkalara denir ki rüzgâr sühûletlice vurmakla peydâ olur. Kezâlik deniz ve sâ΄ir su üzere o resme peydâ olan yol yol muhayyel ak tarîkalara denir; müfredi حِبَاكٌ [ḩibâk]tır, كِتَابٌ [kitâb] gibi; yukâlu: لِلرِّيحِ فِي الرَّمْلِ وَالْمَاءِ حُبُكٌ أَيْ حُرُوفٌ وَطَرَائِقُ Ve pek kıvırcıktan kavrulmuş gibi şiken şiken olan saça denir; yukâlu: فِي رَأْسِهِ حُبُكٌ أَيْ شَعْرُهُ جَعْدٌ مُتَكَسِّرٌVe حُبُكُ السَّمَاءِ [ḩubuku’s-semâ΄] felekte kevâkibin seyr ettikleri tarâ΄ik ve medârâttan ʹibârâttır; yukâlu: حُبُكُ السَّمَاءِ أَيْ طَرَائِقُ النُّجُومِ Bunun müfredi حَبِيكَةٌ [ḩabîket]tir, سَبِيكَةٌ [sebîket] gibi. Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْحُبُكِ﴾ أَيِ الطَّرَائِقِ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ تَصَوَّرَهَا مِنْهُ الطَّرَائِقَ الْمَحْسُوسَةَ بِالنُّجُومِ وَالْمَجَرَّةِ وَمِنْهُمْ مَنْ اعْتَبَرَ ذَلِكَ بِمَا فِيهَا مِنَ الطَّرَائِقِ الْمَعْقُولَةِ الْمُدْرَكَةِ بِالْبَصِيرَةِ Ve

حَبِيكَةٌ [ḩabîket] Saç tutamında olan şikene denir. Ve demir tolgada zih gibi görünen tarîkaya denir. Bunun cemʹi حَبِيكٌ [ḩabîk]tir hâ’sız ve حَبَائِكُ [ḩabâ΄ik] ve حُبُكٌ [ḩubuk]tur zammeteynle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı