ḣarṯ ~ خَرْطٌ

Vankulu Lugatı - خرط maddesi

اَلْخَرْطُ [el-ḣarṯ] (ḣâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Ağacın kabın soymak; yukâlu: خَرَطْتُ الْعُودَ أَخْرُطُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَأَخْرِطُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve

خَرْطٌ [ḣarṯ] Yaprak sıyırmağa dahi derler; tekûlu: خَرَطْتُ الْوَرَقَ إِذَا حَتَتَّهُ Ve حَتٌّ [ḩatt] ḩâ-i mühmele ve tâ-i müsennâtla ağaç yaprağın eliyle sıyırmağa derler, aʹlâsından tutup âhirine varınca. Ve fi’l-meseli: “دُونَهُ خَرْطُ الْقَتَادِ” Bu mesel gâyet-i mâ-fi’l-bâb budur, bundan ötesi müşkildir, mahallinde istiʹmâl olunur. Ve قَتَادٌ [ḵatâd] ḵâf’ın fethiyle dikene derler. Ve

خَرْطٌ [ḣarṯ] Müshil olan devâ bir kimseyi ishâl etmeğe de derler; yukâlu: خَرَطَهُ الدَّوَاءُ إِذَا أَمْشَاهُ Ve

خَرْطٌ [ḣarṯ] Demiri uzatmağa dahi derler; yukâlu: خَرَتُّ الْحَدِيدَ إِذَا طَوَّلْتَهُ كَالْعَمُودِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı