اَلْخَرُّ [el-ḣarr] (جَرٌّ [cerr] vezninde) ve
اَلْخُرُورُ [el-ḣurûr] (غُرُورٌ [ġurûr] vezninde) Mutlakan düşmek, ʹalâ-kavlin yüksekten aşağıya düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرَّ الرَّجُلُ خَرًّا وَخُرُورًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا سَقَطَ أَوْ مِنْ عُلْوٍ إِلَى سُفْلٍ Ve
خَرٌّ [ḣarr] Yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرَّ الشَّيْءَ إِذَا شَقَّهُ Ve bir adam üzere ʹakl ve zihnine gelmez yerden ansızın hücûm eylemek ve varıvermek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَرَّ عَلَيْنَا نَاسٌ مِنْ بَنِي فُلاَنٍ أَيْ هَجَمُوا عَلَيْنَا مِنْ مَكَانٍ لاَ نَعْرِفُ Ve ölmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَرَّ فُلاَنٌ إِذَا مَاتَ
اَلْخُرُّ [el-ḣurr] ve
اَلْخُرِّيُّ [el-ḣurriyy] (ḣâ’ların zammıyla) Değirmenin ağızına yaʹnî boğaz dedikleri deliğine ıtlâk olunur ki oradan buğday vazʹ olunur. Ve
خُرٌّ [ḣurr] Hubûbâttan bir nevʹ habbe ismidir ki müdevver olur. Türkîde hürle ve geleçeri (?) dedikleri galle olacaktır. Ve kulağın dibine denir; yukâlu: ضَرَبَهُ خُرَّهُ أَيْ فِي أَصْلِ أُذُنِهِ Ve sel suyu yardığı yara ve hendeğe denir. Cemʹi خِرَرَةٌ [ḣireret] gelir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı