ḣulûf ~ خُلُوفٌ

Vankulu Lugatı - خلوف maddesi

اَلْخُلُوفُ [el-ḣulûf] (zammeteynle) Sâ΄im olan kimsenin ağzı râyiha bağlamak; yukâlu: خَلَفَ فَمُ الصَّائِمِ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ خُلُوفًا إِذَا تَغَيَّرَتْ رَائِحَتُهُ Ve süt ve taʹâm mütegayyir olmağa dahi derler; yukâlu: خَلَفَ اللَّبَنُ وَالطَّعَامُ إِذَا تَغَيَّرَ طَعْمُهُ وَرَائِحَتُهُ Ve bir kimse fâsid olmağa da derler; yukâlu: خَلَفَ فُلَانٌ إِذَا فَسَدَ Ve bu Yaʹḵûb rivâyetidir. Ve

خُلُوفٌ [ḣulûf] Gâ΄ib olan kimselere dahi derler; yukâlu: حَيٌّ خُلُوفٌ أَيْ غُيَّبٌ Ve

خُلُوفٌ [ḣulûf] Hâzır olanlara dahi derler, yaʹnî mütehallif ve müte΄ahhir olup gâ΄ib olmayalar, pes خُلُوفٌ [ḣulûf] azdâddan olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı