ḣaliṯ ~ خَلِطٌ

Kamus-ı Muhit - خلط maddesi

اَلْخَلْطُ [el-ḣalṯ] (ḣâ’nın fethiyle) ve

اَلْخَلِطُ [el-ḣaliṯ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْخُلُطُ [el-ḣuluṯ] (عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde) Şol kimseye denir ki dâ΄imâ dülger burgusu gibi halk içine sokulup herkesin mizâc ve meşrebince temelluk ve müdâhene ve iltiyâm eder ola. Ve şol kimseye denir ki pezevenk-meşreb olmakla nisvân ve metâʹını beyne’n-nâs ilkâ eder ola. Ve

خَلِطٌ [ḣaliṯ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Ahmak ve muhtellü’ş-şuʹûr kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ خَلِطٌ أَيْ بَيِّنُ الْخَلاَطَةِ أَيْ أَحْمَقُ Burada خَلاَطَةٌ [ḣalâṯat] كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde masdardır, lâkin kendiden fiʹl tasarrufu yoktur.

اَلْخِلْطُ [el-ḣilṯ] (ḣâ’nın kesriyle) Eğri oka ve eğri yaya denir. Ağaçları zâtında eğri olmakla doğrulttuktan sonra yine çarpılmış olur; lâm’ın kesriyle de câ΄izdir; yukâlu: يَرْمِي بِالسَّهْمِ الْخِلْطِ عَنِ الْقَوْسِ الْخِلْطِ أَيِ الْمُعْوَجِّ Ve ahmak ve şaşkın adama denir; yukâlu: رَجُلٌ خِلْطٌ أَيْ أَحْمَقُ Ve bir nesneye karışmış olan şey΄e denir, tîb eczâsı gibi. Ve her nevʹden karışık olan hurmâya denir; cemʹi أَخْلاَطٌ [aḣlâṯ]tır. Ve soyu ve nesebi karışık adama denir; yukâlu: رَجُلٌ خِلْطٌ مِلْطٌ أَيْ مُخْتَلِطُ النَّسَبِ Ve

خِلْطٌ [ḣilṯ] Ahlât-ı erbaʹanın her birine ıtlâk olunur ki bünye-i bedenin mebnâsı olan emzice-i erbaʹadır, safrâ΄ ve sevdâ΄ ve dem ve balgamdan ʹibârettir.

Vankulu Lugatı - خلط maddesi

اَلْخِلْطُ [el-ḣilṯ] (ḣâ’nın kesri ve lâm’ın sükûnuyla) Eczâ-yı tîbin bir cüz΄üne derler. Ve

خِلْطٌ [ḣilṯ] Şol ok ağacına derler ki aslında eğri olmağın her bâr ki doğrultula, eğilmeden hâlî olmaya.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı