اَلْعَاصِفُ [el-ʹâṡif] Nişâneden bir semte sapan oka denir; yukâlu: سَهْمٌ عَاصِفٌ أَيْ مَائِلٌ عَنِ الْغَرَضِ Ve mutlakan bir cânibe sapıp meyl eden şey΄e denir. Ve
عَاصِفٌ [ʹâṡif] ve
عَاصِفَةٌ [ʹâṡifet] Tünd ve şedîd esen yele denir; yukâlu: رِيحٌ عَاصِفٌ وَعَاصِفَةٌ أَيْ شَدِيدَةٌ Şârihin beyânına göre عَاصِفٌ [ʹâṡif]in cemʹi عَوَاصِفُ [ʹavâṡif] ve عَاصِفَةٌ [ʹâṡifet]in عَاصِفَاتٌ [ʹâṡifât] gelir. عَاصِفٌ [ʹâṡif] ihtisâsla ism menzilindedir. Ve kavluhu taʹâlâ: ﴿فِي يَوْمٍ عَاصِفٍ﴾ أَيْ تَعْصِفُ فِيهِ الرِّيحُ فَاعِلٌ بِمَعْنَى مَفْعُولٍ Yaʹnî “مَعْصُوفٌ فِيهِ” maʹnâsına mecâzdır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı