اَلْكَنَفُ [el-kenef] (fethateynle) Hırz ve sitr ve penâh maʹnâsınadır; maʹnâ-yı âtîden me΄hûzdur; yukâlu: أَنْتَ فِي كَنَفِ اللهِ أَيْ فِي حِرْزِهِ وَسِتْرِهِ Ve cânib maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ فِي كَنَفِهِ أَيْ جَانِبِهِ Ve gölgeye denir; zıll maʹnâsına. Ve nâhiye maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ فِي كَنَفِ الْحِجَازِ أَيْ نَاحِيَتِهِ Ve
كَنَفُ الطَّائِرِ [kenefu’ṯ-ṯâ΄ir] Kuşun kanadına ıtlâk olunur; yukâlu: حَرَّكَ الطَّائِرُ كَنَفَيْهِ أَيْ جَنَاحَيْهِ
اَلْكَنَفُ [el-kenef] (fethateynle) Cânib maʹnâsınadır. Ve
كَنَفُ الطَّائِرِ [kenefu’ṯ-ṯâ΄ir] Tuşun iki kanadı.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı