كَيْتَ وَكَيْتَ [keyte ve keyte] (ذَيْتَ وَذَيْتَ vezninde ve âhirlerinin kesr üzere binâlarıyla lügattir) كَذَا وَكَذَا maʹnâsınadır ki kıssa-i mübhemeden kinâyedir. Lisânımızda “şöylece ve şöylece” ile taʹbîr olunur. Bunların tâ’yı hâ’dan maklûbedir. Mütercim der ki ذَيْتَ وَذَيْتَ dahi bu maʹrizdedir. Ve bunlar cümleden kinâye olup cümle ise fî-zâtiha müstehakk-ı iʹrâb olmamakla mebnî oldular. Kaldı ki Ḩarîrî merhûmun Durre’de beyânı üzere كَيْتَ وَكَيْتَ kelimesi efʹâlden ve ذَيْتَ وَذَيْتَ akvâlden kinâyedir. Pes قَالَ فُلاَنٌ كَيْتَ وَكَيْتَ ve فَعَلَ فُلاَنٌ ذَيْتَ وَذَيْتَ demek câ΄iz değildir, lâkin mü΄ellif tefsîrine göre eʹamm olur. Ve Şihâb dahi şerhinde bu kavli te΄yîd eylemiştir.
كَيْتَ وَكَيْتَ [keyte ve keyte] (kâf’ların fethi ve yâ’ların sükûnu ve tâ’ların fethi üzere binâsıyla) Şöyle ve şöyle demektir. Ve كَيْتِ وَكَيْتِ [keyti ve keyti] (tâ’ların kesriyle) dahi lügattır. Ve ikisinde dahi tâ΄ hâ’dan dönmüştür, hâlet-i vaslda hâ΄ tâ’ya münkalib olmakla.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı